Sağlık hizmetlerinde son 10 yılda yaptıkları reformları ve elde ettikleri başarıları paylaşmanın gururunu yaşadıklarını belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye, 2000’li yıllardan itibaren çok yönlü dönüşüm ve gelişim yaşadı. Başbakanımızın kararlı adımlarıyla insan ve hakkaniyet odaklı sağlık hizmeti anlayışı gerçekleştirildi. Hükümetimizin insan ve hakkaniyet odaklı etik anlayışı sayesinde, vatandaşlarımızın kaliteli sağlık hizmetlerine eşit biçimde erişmeleri, temel hedefimiz olmuştur. Ülkemiz bütün bu uygulamalarda başarılı olup, sağlık alanında rol model olmuştur. Bu süreçte Türkiye’nin gösterdiği siyasi kararlılık, liderlik fonksiyonunu doğru şekilde yürütmesi ve toplumun desteğini alması, bu başarıda önemli paya sahiptir. Başarıların devamlılığı finansal sürdürülebilirliğin sağlanabilmesine bağlıdır."
Hedeflenen sonuçlara ulaşabilmek için de kaynakların verimli, etkin kullanılmasının yanı sıra hizmetin kesintisiz sağlanması gerektiğini belirten Bakanımız, şunları kaydetti: “Hızla değişen dünyamızdaki bilimsel ve ekonomik gelişmeler, ülkelerin farklılaşan demografik yapısı, sağlık sorunlarının değişimi ve maliyetlerindeki artışlar, bu konudaki politikalarımızı, sürekli yenilemeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından, yeniliklere açık olmak, dahası yeniliklere uyum sağlayabiliyor olmak hayati önem arz etmektedir.”
Sağlık hizmetlerinde finansman, ödeme, organizasyon, düzenleme, sunum ve geri bildirim gibi parametrelerin yönetim anlayışlarının temelini oluşturduğunu vurgulayan Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, sağlık hizmetleri sunumu ve yönetiminde gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaştıklarını, bu kapsamda, 2012 ve 2013'te Dünya Sağlık Örgütü'nün "Dünya Sağlık Asamblesi" toplantılarında Türkiye'yi örnek ülke gösterdiğini hatırlattı. Türkiye’nin sağlık alanındaki tecrübelerini dünya devletleriyle paylaşmaya hazır olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bilgi ve tecrübenin paylaştıkça artacağına inanan insanlar olarak, burada, iki gün boyunca, küresel sağlık politikalarına ciddi katkılar sunacak çalışmalar yapılacağına inanıyorum.”
Sağlık hizmetlerini hakkaniyetli bir şekilde sunduk
Açılış konuşmasından sonra, The Lancet dergisinin editörü Richard Horton’un moderatörlüğünü yaptığı “Genel Sağlık Kapsamı” paneli yapıldı. Oturuma önceki Sağlık Bakanı Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Genel Sekreter Yardımcısı Yves Letermen, Dünya Bankası İdari Yöneticisi Sri Mulyani Indrawati ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sağlık Ekonomisi Politikaları Koordinatörü Joseph Douglas Kutzin yer aldı.
Prof. Dr. Recep Akdağ, sağlık hizmetlerinden yararlanmanın temel bir hak olduğunu belirterek, hükümetlerin sağlık için ciddi bütçeler ayırması gerektiğini vurguladı. Birçok dünya ülkesinde sağlığa gerektiği kadar yatırım yapılmadığına dikkat çeken Akdağ, şunları kaydetti: “Yoksul ülkelerde mutlaka hükümetler sağlığa gerekli bütçeyi ayırmalıdır çünkü bu bir insan hakkıdır. Biz bunu Türkiye’de yaptık. Hükümetimiz sağlığa gereken kaynakları ayırdı, biz sağlık yöneticileri de bu parayı çok iyi bir şekilde kullandık. Hizmetlerin hakkaniyet ölçüsünde herkese ulaştırılması, sağlık alanında yapılan reformlar kadar önemlidir. Ülkenin zenginleri ya da belli bir kesiminin sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak, iyi bir sağlık sistemini oluşturulduğunu göstermez. Hizmetler, herkese zamanında ve eşit bir şekilde sunulması gerekiyor. Bizim Türkiye’de yaptığımız budur.”
Panelden sonra akademik dergi The Lancet'te yayınlanan “Türkiye'de Genel Sağlık Kapsamı: Hakkaniyetin Artırılması” başlıklı makale ele alındı. Söz konusu çalışmada, Türkiye’nin son on yılda sağlık alanında yapılan çalışmalar veriler ışığında ele alındı. Konferansın ilk günkü programı, günün sonunda düzenlenen basın toplantısıyla tamamlandı.