Rekabet Kurumu tarafından, Türkiye ilaç sektörünün mevcut yapısı ve mevzuatı incelenerek rekabet sorunlarının belirlenmesi ve rekabetin geliştirilmesi yönünde önerilerin oluşturulması amacıyla hazırlanan “İlaç Sektörü Raporu”nda, Türkiye’deki ilaç sektörünün mevcut yapısı Sağlık Bakanlığı, SGK, AİFD, İESİ ve TEB gibi kurumların verileriyle gözler önüne serilirken, temel amaç “ilaç sektörünün fiyat rekabetinin geliştirilmesi” olarak belirlendi.
Ayrıntılı bir şekilde gözler önüne serilen mevcut durumun sonrasında ise rekabetin geliştirilmesi için hem üreticilere hem de tüketicilere yönelik yedi öneri sıralandı.
1. Tüketicilerin fiyat duyarlılığı artırılmalı
Özellikle kutu bazında ilaç tüketimi her geçen yıl artıyor. Tüketicilerde fiyat duyarlılığı yaratmak amacıyla benimsenen katılım payı ve eşdeğer ilaç uygulamalarının geliştirilmesi gerekiyor.
Bunun için öncelikle, eczanelerde her ilaç temininde, reçete sahibine eşdeğer grubunda hangi ilacı alması durumunda ne kadar ödeme (katılım payı ve fark) yapacağının bildirilmesi gerekiyor.
Katılım payının doğrudan reçete sahibinden tahsil edilmesi, ilgilide daha fazla fiyat duyarlılığı yaratıyor. Bu nedenle, çalışanlarda olduğu gibi, SGK’dan aylık alan kişilerin katılım payları da bu şekilde tahsil edilmeli.
“En ucuz ilacın tercih edilmesi durumunda katılım payı ödenmemesi veya indirimli olarak ödenmesi gerekir.” denilen Rapor’da, “Katılım payının alınmaması veya indirimli olarak alınması, reçetede yazılı olan ve bandın üzerinde bulunan ilaca olan bağlılığı da azaltabilecektir. Böylece, bandın üzerindeki ilacın fiyatının bandın içine çekilmesiyle sonlanabilecek fiyat yarışı daha dinamik bir hal alacak ve en ucuz ilaç olmanın talep yönlü desteklenmesiyle fiyat düşüşüne daha sık başvurulacaktır.” denildi.
2. En ucuz ilaç verilmeli
Ecza depoları ve eczanelerin kâr oranlarının kademeli olarak belirlenmesi, pahalı ilaç satılması yönündeki güdüyü azaltmaya yönelik talep yönlü bir önlemdi. Ancak 2009’da Bakanlar Kurulu Kararı ile ilk üç kademe için (0-10, 10-50 ve 50-100 TL) eczacı kârı yüzde 25 olarak eşitlendi. İlaçların büyük çoğunluğunun bulunduğu bu fiyat aralıklarında eczacıların daha ucuz ilaç verme yönünde fiyatlandırma rejimi kaynaklı herhangi bir motivasyonu kalmadı. Eczanelerin kâr oranları, Fiyatlandırma Kararı’nın ilk hâlinde olduğu gibi ve aynı gerekçeyle, tüm fiyat aralıklarında yeniden kademeli hale getirilirse ucuz ilaç motivasyonu artacaktır.
3. Reçetelerde ilaç adı yerine etkin madde yazılmalı
Reçetelerde ilaç adı yerine etkin maddenin yazılması; hastanın reçetede yer bulma şansı daha yüksek olan orijinal ilaca bağlılığını azaltıp, jenerik ilaçların pazar payını artıracaktır. Böylece yeni jeneriklerin pazara girişi teşvik edilecektir. Etkin madde yazılması ayrıca, firmaların tanıtım harcamalarını azaltacak ve böylelikle fiyat rekabetine ayrılabilecek yeni bir kaynak yaratacaktır.
4. Jenerik girişler teşvik edilmeli
Ruhsatlandırma bakımından pazara ilk girecek jenerik ilacın ödüllendirilmesi ve böylece bu alanda bir yarışın özendirilmesi amacıyla, ilk jenerik ilaca belirli bir süre münhasırlık tanınmalı. Münhasırlık süresi içinde ikinci jenerik ilacın pazara sunulmasına izin verilmeyerek ilk jeneriğin özellikle doktorlar nezdinde bilinirliği noktasında avantaj sağlanmalı.
Buna alternatif olarak, ilk jenerik ilaç için, fiyat primi getirilmesi veya kamu kurum ıskontosunun daha düşük bir seviyede belirlenmesi düşünülebilir. Ancak fiyat düzenlemelerinin eşdeğer ilaç uygulaması cephesinde sonuç doğurması nedeni ile kamu kurum indirimi üzerinden bir teşvik sistemi oluşturulması daha isabetli olur.
Patent mevzuatı ve uygulamaları jenerik ilaç firmaları bakımından belirsizlikler yaratıyor. Bunun öncelikli nedeni, Türkiye’de geçerli patentlerin bilgilerine kolayca erişim sağlanamaması. Piyasaya ürün sunmayı planlayan jenerik ilaç firmaları, temel düzenlemeler uyarınca yapılması gereken çalışmalara ek olarak, ihlal ettiği herhangi bir patent bulunup bulunmadığını da araştırmak zorunda. Aksi takdirde, piyasaya giriş aşamasında tecavüz davalarının tarafı olma ve daha da önemlisi, piyasaya giriş için yaptığı yatırımın boşa gitmesi gibi önemli risklerle karşılaşabiliyor. Bu nedenle, jenerik ürünün referans aldığı orijinal ürünün patent koruması altında olup olmadığı, koruma altındaysa hangi tür patentlerin söz konusu olduğu hakkındaki bilgilere erişim oldukça önemli. Bu amaçla, ilaçlarla ilgili ve Türkiye’de geçerli olan tüm patent bilgilerinin sektörü düzenleyici kamu otoritesi olan Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda bir araya getirilmesinde yarar olacaktır.
5. Tedavi masraflarının azalmasını sağlayabilecek orijinal ürünlerin pazara girişi kolaylaştırılmalı
Piyasaya yeni bir orijinal ürün sunacak olan firma, geri ödeme kurumuyla risk paylaşımı anlaşması yapabilmeli. Böylece orijinal ilaç firması daha gerçekçi bildirimlerde bulunacak, firma ve otorite arasındaki bilgi asimetrisi azalacak, olası riskler tarafların arasında paylaşılacak ve idari süreç daha hızlı sonuçlanacak.
6. Kamu fiyatını ilgilendiren uygulamalar şeffaf, objektif ve istikrarlı olmalı
Jenerik ilaçların pazara girişinin hızlandırılması amacıyla, kısaltılmış ruhsat başvurusu hakkı getirilmiş ve geri ödeme listesine girme başvurularının değerlendirilmesinde yine bu ürünler lehine düzenlemelere gidilmişti. Ancak jenerik girişi teşvik edilirken, diğer tarafta orijinal ilaç firmaları cezalandırılmamalı.
Orijinal ilaçlara ilişkin daha geniş çaplı farmakoekonomik değerlendirmeler yapılması ve bunun da Ödeme Komisyonu tarafından karara bağlanması anlaşılır düzenlemeler. Ancak bu Komisyonun yılda üç kez toplanması orijinal ürünlerin listeye ve dolayısıyla pazara girmesini geciktirebilir. Bu nedenle, Ödeme Komisyonunun daha sık toplanması gereklidir.
Eşdeğer ilaç uygulamasından beklenen verimin elde edilmesinin önemli unsurlarından biri de, ödeme tavanının sıklıkla güncellenmesidir. Mevzuatta öngörülen koşullar oluştuğunda, ödeme tavanında her iki yönlü değişiklikler de hızla yapılmalıdır.
7. Kaynaklar fiyat rekabetine yönlendirilmeli
Markasız ilaçların pazara erişiminin önü açılmalı ve bunun için gerekli düzenlemeler yapılmalı. Markasız jenerikler tanıtım harcamalarını azaltacaktır. Sağlık otoritelerince ruhsatlandırılan ve markasız olduğu için tanıtım harcaması yapılmasını gerektirmeyen bu ürünler için tek pazarlama stratejisi, düşük fiyat uygulanmasıdır.
Kaynak: Medimagazin